Mart 4, 2022

Organizasyon Yapılarındaki Üç Tür Karşılıklı Bağımlılık

Organizasyon Yapılarındaki Üç Tür Karşılıklı Bağımlılık
Sosyolog James D. Thompson, 1967 tarihli "Eylemdeki Örgütler" kitabında, bir örgütsel yapı içindeki etkileşimlerin ve davranışların yoğunluğunu ifade etmek için üç tür karşılıklı bağımlılık tanımladı. Karşılıklı bağımlılık çalışması, işletme sahiplerinin kuruluşlarındaki farklı departmanların veya birimlerin başkalarının performansına nasıl bağlı olduğunu anlamalarına yardımcı olmaktadır.

Havuzlanmış Karşılıklı Bağımlılık

Havuzlanmış karşılıklı bağımlılık, diğerleriyle kıyaslandığında daha serbest bir forma sahiptir. Bu tür bir karşılıklı bağımlılıkta, her organizasyonel departman veya iş birimi tamamen ayrı işlevleri yerine getirir. Havuzlanmış karşılıklı bağımlılık modelinde departmanlar doğrudan etkileşimde bulunmayabilir ve birbirlerine doğrudan bağlı olmayabilir, ancak her özgün parça aynı genel bulmacaya katkıda bulunur.

Harvard Business Review, havuzlanmış karşılıklı bağımlılığı bireysel performansın, her takımın veya bölümün genel puana katkıda bulunduğu bir jimnastik takımı olarak tanımlıyor.  Bu, diğerlerinin performansına neredeyse kör, dolaylı bir bağımlılık yaratır. Burada bir departmanın başarısızlıkları genel sürecin başarısızlığına yol açabilir.

Sıralı Karşılıklı Bağımlılık

Sıralı karşılıklı bağımlılık, genel süreçteki bir birim, bir sonraki birimin performansı için gerekli olan bir çıktıyı ürettiğinde ortaya çıkar. Sıralı karşılıklı bağımlılığın en bariz örneği ise montaj hattıdır. Burada, üretim hattının bir bölümünde yavaşlama yaşanırsa, hattın aşağısında darboğazlar oluşacaktır. Organizasyonun kaynaklarını sıralı bir karşılıklı bağımlılık modelinde planlamak, verimli operasyonlar için çok önemlidir.

Sıralı Karşılıklı Bağımlılık

Çift taraflı karşılıklı bağımlılık, bir bölümün çıktısının diğerinin girdisi haline gelmesi ve döngüsel olmasının yanı sıra sıralı karşılıklı bağımlılığa benzer. Bu modelde, bir organizasyonun departmanları en yüksek etkileşim yoğunluğundadır. Çift taraflı modeller, bir birim herhangi bir zamanda kuralları değiştirip diğer herkesi etkileyebileceğinden, en karmaşık ve yönetilmesi en zor olanlardır.

İş akışı uzmanları Samewave, harika bir ürün oluşturmak için mühendislik ve geliştirme ekiplerinin birlikte çalıştığı bir yazılım şirketi örneğini kullanıyor. Pazarlama ekibi, satış ekibinin satış yapmasını sağlayan stratejiler geliştirir ve müşteri hizmetleri ekibi müşterileri destekleyip mutlu eder, böylece işletmeye sadık kalırlar. Bu ekipler birlikte çalıştıkça, gelirler artar ve yazılım şirketi işi ölçeklendirmek için yeni yetenekleri işe alabilir ve yatırım çekebilir. Yine de, bu döngünün bir kısmı düşük performans gösterirse model çökecektir.

İş Dünyasında Karşılıklı Bağımlılığı Koordine Etmek

Thompson, bir organizasyon içindeki departmanların birlikte etkili bir şekilde çalışmasını sağlamanın doğru yolunun, ilgili iş görevlerini karşılıklı bağımlılığın yoğunluğuna göre yapılandırmak ve ardından bu karşılıklı bağımlılıkların her birini farklı koordinasyon yöntemleriyle yönetmek olduğunu teorileştirdi. Örneğin, havuzlanmış bir karşılıklı bağımlılık, kurallarda ve işletim prosedürlerinde standardizasyon gerektirirken, diğer iki karşılıklı bağımlılık için koordinasyon yöntemleri biraz daha esnektir. Sıralı bir karşılıklı bağımlılık, hafifçe uyarlanabilir bir planlama ve çizelgeleme yoluyla yönetilirken, çift taraflı olarak birbirine bağlı departmanlar, sürekli bilgi paylaşımı ve karşılıklı ayarlamalar yoluyla yönetilir.

Bu yazı
https://smallbusiness.chron.com/three-types-interdependence-organizational-structure-1764.html
sayfasını Türkçeleştirme ve derleme çabasıdır.